1 Ağustos 2010 Pazar

Dinle "Küçük Adam" .... Nevin'in YANIT 'ı

NEVİN ,VERDİ Mİ YANIT' I HEPİNİZE ! : 12"63

Bundan kaç yıl önceydi, anımsamak bile istemiyorum, çünkü şu an her şeye bedel !...
O zaman TSYD 'nin yarışmasına katılmıştım; Türkiye Atletizm Tarihinde 100 metre engellide ilk kez 13 saniyenin altına inen bir bayan atlet vardı ve "Toprak Pistten Türkiye Rekoruna" başlıklı haber-röportajım TSYD yarışmasında "finale" bile kalamamıştı... Benim için önemli olan o haberi yapmaktı ... ve yapmıştım ...
Ve Hem Nevin 'e , Hem de antrenörü Cüneyt Yüksel'e "bizim Spor Yazarlarımızın bana inanmadığı kadar "inanmıştım"... Belki de sadece adının gereğini yapıp" Hınç " almak isteyenler, son 10 yılda Türkiye' de düzenlenen Atletizm yarışlarına bile gelmeyenler , O günlerde Nevin'e yabancı antrenör öneriyordu... ve Cüneyt Yüksel " Hele 12 saniye 80 'lerin altına inelim ,sonra eğer benim katkım olmayacağını düşünürsem, Nevin 'in başarısı için yabancı antrenör düşünürüm" diyordu... 1995 'ten bu yana tam 15 yıldır, Atletizm'i ,Türkiye'nin televizyonunda anlatıyordum... Bu Avrupa Şampiyonasına kadar ! ... Hoş bu kış Dünya Salon Şampiyonasının da yayın haklarını da almamıştık, bir sonrakinin yayıncı kuruluşu olmamıza rağmen , yayınlamadık ! Şimdi TSYD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter yardımcısıyım... Bu konumu hedeflememin iki önemli sebebinden biri , az önce söz ettiğim "Nevin Yanıt" haberidir, diğeri ise Televizyon yayıncılığının "spor yazarlığı" sayılmaması...
Neyse, konumuza dönelim... Cüneyt Yüksel'in - benim gibi - idealist düşünüp , çalışması, Nevin'in inanması ve çalışması şükürler olsun ki bu günleri gösterdi bizlere... Bu , tam anlamıyla baştan sona bir " spor "öyküsü... "Toprak Pistten- Avrupa Şampiyonluğuna" oldu aslında haberin başlığı....
Bugünden sonra bir süre manşetlere girer -bi dönem kimse ciddiye almasa da !... ! Ama düşmeye gör , kimse seni tanımaz.. böyledir bu piyasa... Bizler, birkaç inanmış türk yayıncısı zorlarız şansımızı... Sonuçta kazanan hep dürüst olan, hep çalışandır... " iyiler her zaman kazanır..." Kötüler ise -bizden uzak olsun- kimse onların adını bile anımsamaz... Bizlerse inandık ve sonunda kazandık...
Bu yazı aslında çook uzayıp bir romana dönüşebilir, ama en önemli noktası ne biliyor musunuz ? ; Bırakın bir dönemin dinozorlarını, onlar yıllarca sizleri kandırdı. Süreyya Ayhan gibi büyük bir yeteneği yönetemediniz, bari Nevin Yanıt'ı yönetin, ya da bırakın , Onu Avrupa Şampiyonu yapan Cüneyt Yüksel yönetsin, bugünlere getirdiği gibi...
Sonsuz Teşekkürler Nevin, Sonsuz Teşekkürler Cüneyt Yüksel ...
15 yıldır atletizmi anlattım, Süreyya Avrupa Şampiyonu olduğunda Tribünde bir elin parmakları kadardık ve o an birbirimize sarılıp hüngün hüngür ağladık. Ben, Mehmet Arslan, Deniz Gökçe, Murat Ağca ve Nejat Kök... Ben, -sadece Süreyya nın Şampiyon olacağına inandığım için- çok eleştirildim. Hala derecelerine yaklaşabilen bile yok !... Şimdi Ankara'da evimde, eşimle birbirimize sarılarak ,ağlayarak kutladık Nevin'in Şampiyonluğunu... Belki Türkiye farkında değil, ama bu aslında tam anlamıyla bir ikinci "MİLAT" ...
Bu kez ne olur elinize gelen şansı iyi değerlendirin, " küçük "çıkarlarınıza alet etmeyin... Yeter "Küçük adamlar" dan çektiğimiz.. Bu arada sevgili meslekdaşım Altan Tanrıkulu "Önce Sevin, Nefret Ettirmeyin!" başlıklı bir yazı yazmış... Tamamına katılabilirim... Ama o , söylediği yerlerde iken, ben evimden mesleğe destek veriyorum... Bayan Milli Voleybol takımların efsane teknik adamı "Cengiz Göllü" az önce aradı ve sordu, " Güven Şimdi atletizm' de adından söz edilince farkettim bir sağlık sorunun mu var, uzun süredir seni göremiyoruz..." dedi... Bu meslek böyledir , bir anda isim yapar ama bir anda da unutulabilirsiniz !... Altan Tanrıkulu ile tanışmamız Fransa '98 Dünya Kupasına dayanır... O zamanlar ikimiz de yeni neslin idealist üyeleriydik... Aradan uzun yıllar geçti, şimdi hala idealler için farklı söylemlerle sizleri sporun ortak noktasında buluşturmaya çalışıyoruz...
Güzel yanı da bu değil mi ?

31.07.2010/ cumartesi yi pazara bağlayan geceyarısı

GÜVEN GÖKTAŞ
TRT SPOR SPİKERİ
TRT SPORTS COMMENTATOR
TSYD GENEL SEKRETER YARDIMCISI
TURKISH SPORTS WRITERS ASSOCIATION VICE GENERAL SECRETARY

Dinle "Küçük Adam" Nevin 'in YANIT'ı


NEVİN ,VERDİ Mİ YANIT' I HEPİNİZE ! : 12"63


Bundan kaç yıl önceydi, anımsamak bile istemiyorum, çünkü şu an her şeye bedel !...

O zaman TSYD 'nin yarışmasına katılmıştım; Türkiye Atletizm Tarihinde 100 metre engellide ilk kez 13 saniyenin altına inen bir bayan atlet vardı ve "Toprak Pistten Türkiye Rekoruna" başlıklı haber-röportajım TSYD yarışmasında "finale" bile kalamamıştı... Benim için önemli olan o haberi yapmaktı ... ve yapmıştım ... Ve Hem Nevin 'e , Hem de antrenörü Cüneyt Yüksel'e "bizim Spor Yazarlarımızın bana inanmadığı kadar "inanmıştım"... Belki de sadece adının gereğini yapıp" Hınç " almak isteyenler, son 10 yılda Türkiye' de düzenlenen Atletizm yarışlarına bile gelmeyenler , O günlerde Nevin'e yabancı antrenör öneriyordu... ve Cüneyt Yüksel " Hele 12 saniye 80 'lerin altına inelim ,sonra eğer benim katkım olmayacağını düşünürsem, Nevin 'in başarısı için yabancı antrenör düşünürüm" diyordu... 1995 'ten bu yana tam 15 yıldır, Atletizm'i ,Türkiye'nin televizyonunda anlatıyordum... Bu Avrupa Şampiyonasına kadar ! .. Hoş bu kış Dünya Salon Şampiyonasının da yayın haklarını da almamıştık, bir sonrakinin yayıncı kuruluşu olmamıza rağmen , yayınlamadık ! Şimdi TSYD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter yardımcısıyım... Bu konumu hedeflememin iki önemli sebebinden biri , az önce söz ettiğim "Nevin Yanıt" haberidir, diğeri ise Televizyon yayıncılığının "spor yazarlığı" sayılmaması... Neyse, konumuza dönelim... Cüneyt Yüksel'in - benim gibi - idealist düşünüp , çalışması, Nevin'in inanması ve çalışması şükürler olsun ki bu günleri gösterdi bizlere... Bu , tam anlamıyla baştan sona bir " spor "öyküsü... "Toprak Pistten- Avrupa Şampiyonluğuna" oldu aslında haberin başlığı.... Bugünden sonra bir süre manşetlere girer -bi dönem kimse ciddiye almasa da !... ! Ama düşmeye gör , kimse seni tanımaz.. böyledir bu piyasa... Bizler, birkaç inanmış türk yayıncısı zorlarız şansımızı... Sonuçta kazanan hep dürüst olan, hep çalışandır... " iyiler her zaman kazanır..." Kötüler ise -bizden uzak olsun- kimse onların adını bile anımsamaz... Bizlerse inandık ve sonunda kazandık... Bu yazı aslında çook uzayıp bir romana dönüşebilir, ama en önemli noktası ne biliyor musunuz ? ; Bırakın bir dönemin dinozorlarını, onlar yıllarca sizleri kandırdı. Süreyya Ayhan gibi büyük bir yeteneği yönetemediniz, bari Nevin Yanıt'ı yönetin, ya da bırakın , Onu Avrupa Şampiyonu yapan Cüneyt Yüksel yönetsin, bugünlere getirdiği gibi... Sonsuz Teşekkürler Nevin, Sonsuz Teşekkürler Cüneyt Yüksel.... 15 yıldır atletizmi anlattım, Süreyya Avrupa Şampiyonu olduğunda Tribünde bir elin parmakları kadardık ve o an birbirimize sarılıp hüngün hüngür ağladık. Ben, Mehmet Arslan, Deniz Gökçe, Murat Ağca ve Nejat Kök... Ben, sadece Süreyya nın Şampiyon olacağına inandığım için , çok eleştirildim. Hala derecelerine yaklaşabilen bile yok !... Şimdi Ankara'da evimde, eşimle birbirimize sarılarak ,ağlayarak kutladık Nevin'in Şampiyonluğunu... Belki Türkiye farkında değil, ama bu aslında tam anlamıyla bir ikinci "MİLAT" ... Bu kez ne olur elinize gelen şansı iyi değerlendirin, " küçük "çıkarlarınıza alet etmeyin... Yeter "Küçük adamlar" dan çektiğimiz.. Bu arada sevgili meslekdaşım Altan Tanrıkulu "Önce Sevin, Nefret Ettirmeyin!" başlıklı bir yazı yazmış... Tamamına katılabilirim... Ama o söylediği yerlerde iken, ben evimden mesleğe destek veriyorum... Bayan Milli Voleybol takımların efsane teknik adamı "Cengiz Göllü" az önce aradı ve sordu, " Güven Şimdi atletizm' de söz edilince farkettim bir sağlık sorunun mu var, uzun süredir seni göremiyoruz..." dedi... Bu meslek böyledir, Altan Tanrıkulu ile tanışmamız Fransa '98 Dünya Kupasına dayanır... O zamanlar ikimiz de yeni neslin idealist üyeleriydik... Aradan uzun yıllar geçti, şimdi hala idealler için farklı söylemlerle sizleri sporun ortak noktasında buluşturmaya çalışıyoruz... Güzel yanı da bu değil mi ?
GÜVEN GÖKTAŞTRT SPOR SPİKERİTRT SPORTS COMMENTATORTSYD GENEL SEKRETER YARDIMCISITURKISH SPORTS WRITERS ASSOCIATION VICE GENERAL SECRETARY

13 Haziran 2010 Pazar

vuvuzela-zurna zella

Güven Göktaş
Oğlum sordu maç sırasında,"Baba Televizyon mu bozuk, sürekli sivrisinek sesi gibi bi ses geliyo !", BU "VUVUZELA" LAR KUPANIN ÖNÜNE GEÇİYOR GİBİ... Bu Arada bizim düzenlediğimizi hayal edip, tribünlerin zurna dolu olduğunu düşününce gülesi geliyor insanın...

19 Mart 2010 Cuma

Bu ilk yazım... ilk kez bir blog um var... hadi bakalım.. ya da vay anasına diyebilirim :))
Hayat bu günlerde çok hareketli , özellikle bizler için... Hayatı hareketli olmayanlar, hatta neden yaşadığını bilmeyenler, öyle bir hırs içinde ki, anlatmak mümkün değil. onlar aslında -kendi söylediklerine göre "ahiret için" yaşıyorlar . Ama bu günlerde hırsları , hem kendilerine , hem de çevrelerindeki "İnsan" lara zarar verecek düzeyde...
Siz "Hırs" sızsanız , "hırs" lıları kaale bile almıyorsunuz, ama o "Hırs"lılar, herşeyi kaale aldığı için sizin yaşamınızı fazlasıyla etkiliyor... Bilmem anlata- bildim - mi ?
Bu hırs lıların aslında hırsız olduğunu , da hem tanrı hem de bizler çoook iyi biliyoruz...
Onlar "Tanrı"yı çoook çok fazla kullanırken, bizler sadece "tanrı ile bizim aramızda özel"lere inandığımız için sessiz çoğunluğuz... onlar ise bu günlerde yöneten "Hırs"... lar ya da "Hırs" kurbanları...
Ben "ilahi adalet" e her zaman inanırım... ve kendi kendime şunu söylerim, çocukluktan bu yana : " Kendini ya da çevrendekileri kandırabilirsin, ama Tanrı yı asla ! o herşeyi biliyor ve görüyorsa , zaten kimin dürüst, kimin iyi , kimin kötü olduğunu çoook iyi bilir ! " zaten bu durumları da o yaratmıştır ve hepimiz sadece içinden geçiyoruzdur :) ...
O bugünün "zübük" lerini gelecekte hep birlikte göreceğiz...
Sevgilerimle ...